Zemine Yakın Katlarda Radon Gazı Sebebi İle Kanser Riskine Dikkat!

Uzmanlar, radon gazının ölçümlerinin artık depremlerin önceden tespit edilmesinde en etkili yöntemlerden olduğunu belirterek, radon ölçüm istasyonlarının ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini açıkladı. Radon gazı deprem etkisinin olduğu fay hatlarında daha yoğun olarak yeryüzüne çıkmaktadır.

Kanser Yapıcı Özelliği Olan Radon Gazı

Özellikle deprem fay hattı üzerinde bulunan binalarda zemine yakın olan konutların radon gazı bakımından daha detaylı incelenmesi gerekmektedir. Radon gazının kanserojen etkisi, evdeki radon düzeyinin belirlenmesi dışında, ev sakinlerinin bu kapalı ortamda ne kadar zaman geçirdiği, sigara kullanımı ile doğrudan orantılıdır. İnsan sağlığının korunması bakımından ise birçok ülkede oturulan meskenlerde radon gazı ölçümü için bir takım incelemeler yapılmaktadır.

radon gazı
radon gazı

Uzmanlar özellikle trafik problemi yaşanan devasa kentlerde ulaşıma alternatif olması amacıyla yapılan yer altı ulaşım tünellerinde radon gazı ölçümleri, metro sistemi kullanan halk için ve çalışanların sağlığı açısından sürekli biçimde takip edilmesi ve doz oranlarının yüksek olduğu duraklarda havalandırma sistemlerinin sensörler aracılığı ile aktif çalışması gerekmektedir diye belirtildi.

Zemine Yakın Konutlara Dikkat Edilmeli

Jeofizik mühendisleri, radon gazının genel olarak gözle görülmeyen, rengi olmayan, kokusu olmayan, tatsız, uranyumun türevinden meydana gelen ağır kimyasal bir gaz olduğunu, yeraltından atmosfere karıştığı gibi toprak altında da kaldığını, suda çözülebilen ve yeraltı sularına karışabildiğini, kanserojen etkisinin olduğunu ve sürekli olarak radon gazı etkisinde kalmanın akciğer kanserine sebep olduğunun bilindiğini belirtti.

radon gazının zararı
radon gazının zararı

Fakat zemine ile aktif teması olan zemin ve bodrum katlarda yaşayan insanların radyasyon etkisinde kalmalarının söz konusu olabileceğini, bu sebeple ev, iş yeri ve okullarda bu durumun mevcut olduğunu, bu gazın yeryüzü çatlaklardan, boru hatlarından, yapı ve duvar çatlaklarından sızdığını söyledi. Mevcut olan bu riski azaltma yolunun binaların toprak ile temas eden duvar ve tesisat sistemlerinin çok iyi bir şekilde izolasyonunun yapılması ile önlene bileceği belirtildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir