Güreş Nasıl Ortaya Çıktı?

Güreş sporu nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır?

Güreş sporunun amacı rakibi yumruk veya tekme kullanmadan belirli kurallara uyarak sırt üstü yatırmak ya da pes ettirmeye çalışmaktır. Güreş sporu tüm dünyada popülerdir ve sevilerek yapılmaktadır. Güreş maçları minder üzerinde olur. Zaman içinde bir sürü kural değişmiş veya yeni dalları ortaya çıkmıştır.

Güreş sporu en zor olan sporlardan bir tanesidir. Bu spor ile ilgilenecek olan sporcunun esnek, çevik, güçlü ve iri yapıda olması gerekmektedir. Dışarıdan bakıldığında kolay bir spor gibi görünse de aslında güreş esnasında sporcular birçok fiziksel acıyla karşı karşıya kalabiliyorlar.
Aynı zamanda tabi ki her sporda olduğu gibi bazı kuralları vardır. Beslenme, uyku, düzenli antrenman  yapmak gibi bazı alışkanlıklar bu alışkanlıkların örneklerinde bazılarıdır. Beslenmek güreş sporunda çok önemli bir yere sahiptir. Sporcuların yeterince çevik, güçlü ve yenilmez olmaları için lazım olan protein ve vitaminleri düzenli bir şekilde vücutlarına almaları gerekir.

Güreş sporu hiçbir zaman popülerliğini kaybetmemiştir. Bu sporun çok eskilerde bile yapıldığını 15.000 yıl evvel bazı mağaralarda taşlarla veya çivilerle çizilmiş şekillere bakarak anlayabilirsiniz. Ayrıca bunun dışında eski mısır kabartmalarında, yunan destanlarında, antik olimpiyat oyunlarında da önemli bir spor dalı olduğunu söylemekte fayda var.

Güreş Çeşitleri

Greko-romen

Bu güreş türünde sadece belden yukarısı kullanılarak yerine getirilir. Ayakları kullanmak yasaktır. Zaten çoğu kişiye güreş dendiği zaman akıllara gelen şey de budur. Avrupa kökenli olan bir türdür.

Serbest Stil

Bir başka güreş türü ise serbest stildir. Ayaklar da dahil olmak üzere vücudun her yeri kullanılabilir. Galip gelmek üzerinedir. Greko-romen çeşidine kıyasla serbest stil Türkiye’de daha yaygındır.

Türkler Açısından Güreş Sporu

Bu spor dalı Türklerin ata sporu olarak bilinir. Bu güne kadar uluslararası spor dallarında en çok başarı elde ettiğimiz ve madalya elde ettiğimiz daldır. Biz Türkler kuvvetimiz ile ün salmış durumdayız ve bundan dolayı da  güreş sporunda da elde ettiğimiz bir başarısızlık bir hakaret sayılacaktır.

Kırkpınar Yağlı Güreşin Tarihi

Orhan Gazinin oğlu Süleyman paşa Rumeli’de bazı bölgeleri fethetmiştir. Fetih bittikten sonra artık geri dönme vakti gelir ve yoldayken mola vermek zorunda kalırlar. Yunanistan sınırları içerisindeyken “Samona” isimli bölgesinde dinlenirler. O esnada Süleyman paşaya ait birkaç asker kendi arasında iddiaya girerek güreş tutarlar. Askerlerin ikisi de birbirlerini yenemeyince sabah başlayan bu güreş mücadelesi geceye kadar sürer. Gece yarısı askerlerden ikisi de pes etmez ve güreş esnasında ne olduysa biri ölür. Arkadaşları bu duruma çok üzülerek ölen askeri oradaki bir ağacın altına gömerler. Yıllar geçtikten sonra arkadaşları aynı yerden tekrar geçtiği esnada temiz ve gür pınarların aktığı bir manzara ile karşı karşıya kalırlar. O güne müteakiben oraya “Kırkpınar” adı takılır. Kırkpınar yağlı güreşlerinin başlangıcı böyledir.